Bize bizden gayrı dost yok!

 

 - çocuum! şu lambaları neden yakıyorsunuz, yunan tayyarelerine  nanik yapmak cesaretiniz sebebiyle hepimiz ölebiliriz! ya hu kaçtır söylüyorum, rica ederim şu karartma emirlerine harfiyen itaat ediniz! oldu mu efendim..

- tamam dede tamam, şu yazıyı print eder etmez kapatıyorum ışığı..sen rahat uyu..

- maşallah paşam, kriptolu kelam etmeye başladınız demek..aferin dedeniz de olsa kimseye katiyen itimat etmeyin..malum ya bize bizden gayrı dost yok! hem maatteessüf bizden de kanı bozuk işbirlikçiler peyda oldu. aman agâh olun evladım, bakın ceddimiz ne de veciz ifade etmişler “su uyur düşman uyumaz” görüyorsunuz ya kuzum, devlet-i aliye’den kalan şu avuç içi kadar Anadolu toprağını dahi müstemleke haline getirmek istiyorlar. yunan’ı saldılar üstümüze fakat dünya, hakikatte yedi düvel-i muazzama ile cenk ettiğimizi biliyor elbet. dua delim de ismet paşa önünü alsın keferenin.

- dede ya mahsus mu yapıyorsun? ne yunanı ne ismet paşası?! onlar çok gerilerde kaldı. bak yemekte ne güzel anlatıyordun hatıralarını ne oldu şimdi?. aaa! tabi ya! dede ilaçlarını almadın yine değil mi sen?.

- ne demek istiyorsun, bana bunadığımı mı ima ediyorsun..rica ederim derhal çık odamdan..

- dedee. güzel dedem, aşk olsun yaa, neden kovuyorsun şimdi seni en çok seven torununu..kırmak ister miyim hiç seni..biliyorsun..hadi al şu hapları da rahatla sen de..

- hayır efendim, ben küsüm sennle..konuşmiiciğim; haplarla beraber dışarı, marş marş! anlaşıldı mı? sen kimin ellerine doğdun haydut! ne hakla bana “geç bunları” dersin! hayat memat meselesi oğlum bunlar..ne gördün ne geçirdin ki bana akıl vereceksin! edepsizliğe lüzum yok! ben şey olsun diye, latife yapmak maksadiyle yani lakırdı ettim o kadar.. 

-  tamam, dedelerin bi tanesi tamam be, öyle olsun..kıyamam sana..

- çekil! uzak dur vermiiciğim elimi, hiç boşuna uğraşma, öpmiiceksin.dur durr diyorum hayylaz..la havle! şapur şupur öpme öyle dalkavuk..iffetimize mi kastın var..seni ırz düşmanııı..tamam yeterr..

- barıştık ama dimi..alemsin dede var ya..şaka bi yana bu senin söylediklerine benzer şeyleri bu gün de aynıyla tekrar edenler var..

- ah be evladım onlar istiklâl ve istikbâlimizin teminatıdır, teminatı..ama anlayan yok ki..başta sen..

- yapma be dede, ülkeyi kabuğuna çeken, komşularımıza kuşku ve korkuyla bakan, on yılda bir darbe yapan insanlar mı bizim geleceğimizin güvencesi..

- yanlışın var, bak evvelâ cumhuriyetimiz çok genç henüz..dahilde ve hariçte bu taze fidanı mümkinse kesmek değilse daha yaşken eğmek isteyenler var..soora hudutlarımız kanla çizilmiştir bizim, kan! kime nasıl itimad edelim..mesela şu araplar, bizim müslüman kardeşlerimiz yani..ingilizlerle bir olup kalleşçe saldırmadılar mı zamanında..balkan devletleri, devlet-i aliye’deki kıyam ve tefrikaların ilk failleri değiller mi idi..rusya ve avrupa devletleri için söze hacet var mı allasen..her ikisi de kadim düşmanlarımız..avrıpa’ya dahil olcaklarmış bi de, ya sabır! böyle bir ahval ve şeraitde şanlı ordumuzun hayati müdahaleleri için onlara yalnızca şükran borçlu olabiliriz..

- ama dede  tarihte pek çok ulus birbiriyle savaşmış olabilir fakat zamanla ilişkilerini daha yapıcı  bir noktaya taşıyabilirler hatta ortak çıkarları için işbirliği bile yapabilirler..ayrıca o zamanlar için, türk olmayan ulusların bağımsızlık istemleri konjöntürel olarak çok doğal değil mi..e fıransız devrimi olmuş, yalnızca osmanlı değil tüm emperyal devletler dağılma tehlikesi ile karşılaşmışlar..hem bizim cumhuriyetimiz bile devrimin etkisi ile bir ulus devlet olarak kurulmuş değil midir? bu “iç ve dış düşmanlar” retoriği ile nereye kadar..ya ne olsa, suçu onlarda arıyoruz..sanki dünya bizi yok etmek için organize olmuş da biz de yalın kılıç, ha bi de “bize bizden gayrı dost olmaz” naraları ile kahramanca savaşıyoruz..bu da sanırım imparatorluktan geliyor olmanın bir paranoyak yan etkisi..biz dünyaya bu şekilde bakarsak ne iç işlerimizde ne de dış dünya ile olan ilişkilerimizde hiçbir zaman inisiyatif sahibi olamayız..e ne de olsa bizden gayrı herkes düşman bize..öyle değil mi..hatta tamamen bizim beceriksizliğimiz ve politik basiretsizliğimizden kaynaklanan sorunlarımızı bile çözemeyiz çünkü bi kere problemleri yanlış okuyoruz, nasıl doğru çözelim..senin vatan severliğinden zerre kadar kuşkum yok ama tam da a.b. üyeliğinin arifesinde hortlatılan ulusalcılık sanki “derin” bazı hesaplar ile servis ediliyor..görüyorsun ya ister istemez ben de komplo kodları ile düşünüyorum..darbelere gelince, aa dede uyumuşsun ya..neyse artık yarın devam ederiz..

- nasıl? yarın mı devam edelim tamam hadi uykun geldi senin de..ama bak söylediklerimi iyi düşün..bize bizden gayrı…

- “dost yok” değil mi..daldın mı yine..neyse hadi ben de uyuyayım..ALLAH RAHATLIK VERSİN DEDE..

- ne bağırıyorsun ulan sağır mı var karşında..hadi hadi iyi geceler..

- iyi geceler dede iyi geceler.. 

www.alininteki.com

rss

Nükteli Sözler

Geçmiş

Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş sürekli olarak değişir. (Sırp Atasözü)
Devamını oku

Hayat ve intikam

Canımı yakanlardan intikam almayı düşünmedim hiç, hayat benden daha yaratıcı. (Simone de Beauvoir) 
Devamını oku

Yaran Facebook İletileri

Biz kazandık

Camide sünnet kılıyoruz. Yanımda bir adam ve küçük oğlu var. Çocuk bizi izliyor. Adam benden önce selam verince, çocuk: Babaa biz kazandık, dedi.
Devamını oku

Komik Gifler

Komik Yazılar

Tavuk karşıdan karşıya niçin geçer?

CEVAPLAR: René Descartes: Yolun öbür tarafına geçmek için. Eflatun: Kendi iyiliği için. Çünkü gerçek, öteki taraftadır. Aristoteles: Karşıdan karşıya geçmek tavuğun doğasında vardır. Karl Marx: Çünkü bu tarihsel olarak kaçınılmazdı. Hipokrat: Pankreasının aşırı salgısı nedeniyle. Martin Luther:...
Devamını oku

Mahkemelik hayvanlar

Belki komik ve mizahi değil ama acı da olsa gülümseten bir takvim yaprağı arkası yazısı paylaşmak istiyorum: Avrupa'da çok oldukları ve ortalıkta serbestçe gezdikleri için, yargılanan hayvanlar arasında domuzların sayısı kabarıktır. 1864'te Slovenya'da bir çocuğun kulaklarını kemirip yiyen bir...
Devamını oku

Bir çocuğun Ramazan günlüğü

1. Gün: Bugün evde bir acayiplik var. Herkes kahvaltıdan önce sessizce işine, okuluna gidiyor... Önce diyet yaptıklarını sanmıştım. Akşama doğru hepsi sessizleşiyor. Sofrayı hazırlayıp ezanı bekliyorlar. Başka zaman, susmak bilmeyen ablamın bu hâli içten içe güldürüyor beni. Niye böyle...
Devamını oku